16 Ekim 2015 Cuma

HAYATIMIZIN BİR PARÇASI HALİNE GELEN KOMEDİ DİZİLERİ

Hepimizin arada bir gülmeye ihtiyacı olduğu şu günlerde, izlemeye en çok değecek ve zamanınızı kesinlikle boşa harcamayacağınız komedi dizileri listesini sizler için hazırladım. Bu dizileri bitirdiğinizde bunalıma girme ihtimalinizin bile olduğunu düşünüyorum. Sürekli aynı dizilere takılıp kalmaktansa eskileri de birer alternatif olarak kullanabiliriz. Komedi denilince benim aklıma, sadece uzun olması zorunlu yapımlar değil, nokta atışı yapabilen diziler de geliyor. Yapıldığı dönemde tutmamış, kısa sürmüş ama akıllara kazınmış diziler de bu listede yer almayı hak ediyordu ve yer aldılar da. Farklı alternatifler ile eğlenmek isteyenlere şimdiden iyi seyirler dilerim.

1- Seinfeld (1989-1998)



Seinfeld, Amerika'nın çok sevilen komedyeni Jerry Seinfeld üzerine yapılmış bir dizidir. Dizide sık sık Jerry Seinfeld'in stand-up showları gösterilir. Bu showlar bana göre çok zekicedir. Dizide ayrıca Jerry'nin eski sevgilisi Elaine, işsiz ve ne yapacağı hiç belli olmayan komşusu Kramer ve Jerry'nin en yakın arkadaşı George yer almaktadır. Dizinin yayınlandığı yıla bakıldığında, şimdi yayınlanan dizilerden belki de bin kat daha ince esprilerle donatılmış olması güzel bir ayrıntıdır ve siz farkında olmadan 9 sezon bitebilir.

2- Friends (1994-2004)



Lütfen bu dizinin kıymetini bilin. Bir daha böyle bir dizi gelmeyecek. Hiçbir zaman cıvıtmayan, sünmeyen, kendini bayıla bayıla izlettiren Friends, 10 sezon sürmüştür. Rachel'ın kendi düğününden kaçıp Monica ile yaşamak istemesiyle başlayan dizinin ilk bölümünü sevmeyip bırakanların da sayısı çoktur. Ama ikinci bölüme geçenler bir daha asla diziyi bırakamayacak şekilde kendilerini kaptırabilirler. Joey'nin aklından neler geçtiğini hiçbiriniz tahmin edemeyeceksiniz. Chandler'ın third niple'ına, dede yeleklerine ve Janice ile olan korkunç ilişkisine gülmemeniz ise neredeyse imkansız. Söylenilenlere göre zaten Ross karakteri David Schwimmer için yazılmış, Ross'un inişli çıkışlı ses tonu, mimikleri bile Schwimmer o role gidebilsin diye yazılmış. Bu durum onu mükemmel yapıyor. Rachel ise, aralarındaki en güzelliğine düşkün, en bağımsız tip. Onun kendi düğününden kaçması, bir ev hanımı olmak yerine garson olması ve yine kendi emekleriyle yükselmesi onu benim gözümde saygıdeğer kılıyor. Phoebe'ye gelirsek, o başlı başına farklı bir dünyayı anlatıyor. Diğerlerinden farklı ama kesinlikle onlardan biri. Yeni ortaya atılan bir teoriye göre aslında tüm karakterler sokakta yaşayan Phoebe'nin hayal ürünü ve Phoebe bir şizofren. Ama bu ihtimal beni dizinin bitmiş olmasından bile daha çok üzüyor. Yeniden söylüyorum ki bu dizinin kıymetini bilin ve sindire sindire izleyin. Çünkü bitirince yarattığı boşluğu dolduracak başka bir şey bulmanız zor olabilir.

3- Full House (1987-1995)



Tam bir aile dizisi olan Full House, Jesse dayı ve ikizlerin canlandırdığı Michelle ile ünlenmiş, Joey'nin taklitleri ile bize kendini sevdirmiş bir diziydi. Türkiye'de de tvde yayınlanmış ve ülke çapında sevilen bir dizi olmuştur. Geçtiğimiz aylarda yeniden çekildiği ve 2016 yılı içerisinde de Netflix üzerinden yayınlanacağı söylenen dizinin adı değişerek Fuller House adını almıştır. Fuller House 30'ar dakikalık 13 bölüm şeklinde tamamen yüklenmesinin ardından Netflix'ten izlenebilecek.

4- The Office (US) (2005-2013)



Adından da anlaşıldığı gibi bir ofiste geçen dizinin başrolünde bir efsane olan Steve Carell, patron olarak yer alıyor. Hayatınızda görüp görebileceğiniz en korkunç patron olan Michael Scott'ın yaptığı şeylere bakarak çoğu zaman oturup onun yerine utanç duyabilirsiniz. Pam'in kimden hoşlandığını hiç anlayamayabilirsiniz. Dwight'ın amacını ise hala çözmekte zorlanıyorum, tam bir ofis gıcığı. Dizi deli gibi bir ödül yağmuruna tutulmuş ve aldığı herşeyi de sonuna kadar hak etmiştir.

5- The Office (UK) (2001-2003)



Sadece 3 sezon ve 14 bölüm sürmesine rağmen büyük bir yankı uyandıran The Office'in İngiliz versiyonu, Amerikan versiyonundan önce yayınlanmıştır aslına bakılırsa. Golden Globe ödülünü kapan dizi'nin başrolünde Martin Freeman ve Ricky Gervais yer almaktadır. Ben açıkçası diziyi bulmakta da indirmekte de güçlük çekiyorum. O yüzden çok kaliteli bir şekilde izleme fırsatı bulamamama rağmen kesinlikle severek izlediğimi söyleyebilirim.

6- Parks and Recreation (2009-2015)



The Office ile aynı yapımcılara sahip dizi, Amy Poehler, Nick Offerman, Aubrey Plaza, Chris Pratt gibi isimleri içinde barındırır. The Office ile arada benzerlikler taşısa da farklılıkları da çok fazladır. Yine bir ofiste geçer ama karakterleri kendine hastır. Eğlencenin dozunu çok iyi tutan bir dizidir. Aynı zamanda benim bildiğim kadarıyla Chris Pratt'in de ünlenmesini sağlayan dizidir.

7- The IT Crowd (2006-2013)



Yeni başladığım The IT Crowd, bir şirketin bilgisayar departmanında çalışan iki geek elemanı ve onların başına geçen yeni şefleri Jen'in şirket maceralarını anlatır. İnanılmaz eğlenceli olan dizide ilk sezondaki patronları Reynholm de beni gülmekten kırıp geçirmiştir. Moss'un (Richard Ayoade) soğuk kanlı dehasının ilginçliği mi, yoksa Roy'un (Chris O'Dowd) tembel, şişko, çılgın yapısı mı daha komiktir karar verememekteyim. Moss ve Roy'un hep birbirinin düşündüğü şeyi düşündüklerini sanmaları ama hiç doğru çıkmaması da ayrı bir rezalet durumdur. Jen'in (Katherine Parkinson) bilgisayar hakkında hiçbir fikrinin olmayıp o şirkete alınması ise tamamen takdire şayandır.

8- New Girl (2011- Devam ediyor)



Bu dizide bir tane normal insan yok. Evet bu bir gerçek. En sevdiğim dizilerden biridir ve listede yer alıp da hala devam eden tek dizidir New Girl. Başrollerinde Zooey Deschanel, Jake Johnson, Max Greenfield, Lamorne Morris, Damon Wayans Jr. ve Hannah Simone yer alır. Jessica Day, aynı evi paylaştığı sevgilisi tarafından aldatıldığı için evden ayrılır ve internetten bulduğu, üç erkeğin yaşadığı bir eve taşınır. Tüm olay buradan sonra kopar. Birbirlerinden tamamen farklı bu insanların birbiriyleriyle ilişkileri hiç normal değildir. İlk sezonda yer alan havlu kavgasını hala unutmuş değilim. Jess'in korkunç taklitler yaparak onun yerine utanmanızı sağlaması da olasıdır. Coach'un kendini sert sanması ama duygusal yapısı, Winston'ın hayata kendince tutunmaya çalışması, Nick'in saçma alışkanlıkları ve sorumsuz tavırları... Genel olarak gülmekten gözünüzden yaş gelebilir. Ama yayınlanan bir habere göre yeni sezonda Zooey Deschanel ayrılacak ve yerine Megan Fox gelecekmiş. Böyle bir saçmalık yapılması durumunda reytinglerde ciddi düşüşlere maruz kalabilirler.

9- Pushing Daisies (2007-2009)



Dünyanın en tatlı, en fantastik, en Wes Anderson'vari dizisi olan Pushing Daisies'in başrollerini Lee Pace ve Anna Friel paylaşıyor. Turtacı Ned'in çocukluğunda farkettiği farklı güçleri vardır. Bir ölüye dokunduğunda onu canlandırır ve ikinci kez dokunursa yeniden öldürür. Canlandırdığı kişinin yerine ise başka birisi ölmek zorundadır. Bu acıyı ilk kez annesiyle yaşamış ve annesinin yerine sevdiği kızın babası ölmüştür. Ned büyüyünce ölüleri canlandırıp sorular sorarak cinayetleri çözüp bir çeşit dedektifçilik oynayıp bunun üzerinden para kazanır. Bir gün sevdiği kız olan Chuck'ın da öldüğünü öğrenir. Onu canlandırır ama bir daha dokunup onu öldüremez. Bu durumda aşık çiftimiz birbirlerine dokunamadan aynı evde yaşamak zorunda kalırlar. Dizinin yapımcısı olan Bryan Fuller aynı zamanda Hannibal ve Dead Like Me gibi çok farklı dizilerin de yapımcısıdır. Yaptığı şeylerin çoğu ekranlarda fazla sevilmese de ben Fuller'ın bir deha olduğunu düşünüyorum.

10- Dead Like Me (2003-2004)



Çok uzun zaman önce izlediğim için ilk başta hatırlamakta biraz zorlandığım ama eğlenceli bir komedi dizisi olduğu kesinlikle aklımda kalan bir yapım Dead Like Me. Eskiden insan olan ama ölünce azraillik yapan bir grubun, ruhlar insanların vücutlarında çürümesin diye ruhları toplamasını eğlenceli bir dille anlatıyor dizimiz. Ama 2 sezonda bitirilen Bryan Fuller dizisi kervanına bu dizi de katılıyor. 2009 yılında Dead Like Me: Life After Death adı altında bir film yayınlanıyor ama pek de beğenilenler arasında yer aldığı söylenemez.

11- Freaks and Geeks (1999-2000)



1999 yılında yayınlanan ve gerçekten 90'ları bünyesinde barındıran Freaks and Geeks, liseli bir grup arkadaşı ve onlardan daha genç yeniyetmeleri anlatır. "Disco sucks" repliğini aklıma kazımış ve o dönemin havasını çok güzel bir şekilde yansıtmıştır. Replikleri, tarzları dizi istemsiz bir havaya sokar. Rock müzik en önemli unsurlarından biridir. Mükemmel göndermeler yapması da ayrı bir şahanedir. Oyuncuları ise izlemeniz için başlı başına bir neden oluşturabilir. Başta Linda Cardellini olmak üzere, James Franco, Seth Rogen, Jason Segel gibi isimleri barındırır.

1 yorum:

BİZ KİMİZ?

Biz, farklılıkları biraraya getirmek isteyen sanatseverleriz.
Bumerang - Yazarkafe